Bilgisayar ağlarının çok genç ancak donanım üreticilerinin çok güçlü olduğu devirlerde, üretici firmalar ağ üzerinde çalışacak yapıyı baştan başa planlar, üretir ve satarlardı. Bu güçlü üretici firmalar (IBM, Honeywell, Digital Equipment Corporation vs.) kendi donanımlarını, kendi ağlarında, kendi yazılımlarıyla kullanmaya alışmış, diğer üreticilerin donanım ve yazılım standartlarıyla uyuşmamayı bir güç gösterisine dönüştürmüş ve muktedir bir güç olmuşlardı.
1978 senesine gelindiğinde ISO (International Organization for Standardization) bu konuya el atma gereğini gördü ve çalışmalara başladı. 1984 senesine gelindiğinde OSI (Open Systems Interconnection) başvuru modeli adı verilen veri iletişimi standartlarını belirleyen bir model ortaya konmuş oldu. Böylelikle birbirinden bağımsız katmanlarda, birbirinden bağımsız yazılım ve donanımların veri iletimin sağlayabilmelerini sağlayan bir model doğdu.